Op.Dr.Mehmet ARIKOĞLU

Op.Dr.Mehmet ARIKOĞLU

Osteoporoz

Osteoporoz, en yaygın metabolik kemik hastalığıır. Beklenen yaşam süresinin uzaması ile önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir.

Kemiklerin, zayıf ve kırılgan olmasına yol açan bir hastalıktır. Osteoporoz, kemiklerde kırılganlığı arttırır.

Özellikle kalça, bel omurları ve el bileği kırıkları osteoporoz ile ilgili en sık görülen kırıklardır.

Kemik dokusunda devamlı bir yapım ve yıkım olayı birlikte gitmektedir. Yaşın ilerlemesi ile, yapımın yıkımı karşılayamayacak şekilde azalması ile osteoporoz görülmektedir.

Menopoz sonrasında kadınlarda daha fazla olmak üzere, ileri yaş tüm bireylerde görülmektedir.

Osteoporoz hastalarında en sık görülen şikayetler, sırt ve bel ağrılarıdır ki bu durumda, mutlaka olası omurga çökme kırıkları açısından değerlendirilmelidir. Hastalarda zamanla boyda kısıtlanma görülmektedir. Zaman için kamburlaşma görülür. Bunun dışında; el bileği, kalça gibi bölgelerde kırık risklerinde artma görülmektedir.

Osteoporoz Kimlerde Görülür ?

Menapoz sonrası bayanlarda ve 70 yaş üstü erkek hastalarda sık görülmektedir. Kadınlarda östrojen, erkeklerde testesteron düzeylerinin azalması riski arttırmaktadır. Yine, tiroid hormonlarının yüksek olmasının da osteoporoza neden olduğu görülmektedir. Yine, dengeli beslenmeyen ve yeterli kalsiyum almayan bireyler de osteoporoz açısından risk altındadır. Kortizon ve türevi ilaçların kullanılması, sedanter yaşam, alkol kullanımı, tütün kullanımı da osteoporoza neden olabilmektedir.

Osteoporozdan Nasıl Korunulur ?

Kadınlarda kemik kaybı, genellikle kırklı yaşlarda başlar. Kronik hastalığı olan, kemik kaybını arttırıcı ilaç kullanan veya diğer risk faktörlerine sahip kişilerde, daha erken yaşlara başlayabilir. Kemik kaybı, menapoz sonrası ilk birkaç yılda en hızlıdır. Çocukluk ve adölesan dönemlerinde, güçlü kemikler oluşturulması ileri yaşlarda, osteoporozdan korunmak için önemlidir. Osteoporozdan korunma, çocukluk çağında başlar ve yaşam boyu devam eder. Yeterli kalsiyum alımı, düzenli egzersiz, osteoporozdan korunmada çok önemlidir. Düzenli fiziksel aktivitenin kemiğin gelişimine olumlu etkileri vardır.

Diyetsel Kalsiyum ve D vitamini Kaynakları Nelerdir ?

Dengeli bir diyette, süt ürünlerinin yanında yeşil yapraklı sebzeler de bulunmalıdır. Günlük önerilen 1 bardak süt, 1 bardak yoğurt, en az bir kibrit kutusu kadar peynir ve bir tabak yeşil yapraklı sebzedir.

D vitamini, normal gün ışığına maruz kalma sonucu deride sentezlenir. Günde 15 dakika gün ışığında kalma, vücudun yeterli D vitamini oluşturması ve depolanması için yeterlidir. Deri tarafından D vitamini yapımı yaşla birlikte azalır.

Tanı Nasıl Konulmaktadır ?

Tanısı, kemik yoğunluğu ölçümü ile konulmaktadır. Kısa süren, ağrısız bir ölçümdür.

Tedavisi Nasıl Olmaktadır ?

Tedavi de kemik yıkımını azaltan, yapımı arttıran ilaçlar kullanılır.

Koruyucu hekimlik açısından, düzenli egzersiz, dengeli beslenme, yeterli kalsiyum alınımı, sigara ve alkol den uzak durmak önerilmektedir. Osteoporoza bağlı olarak gelişen vetebra, el bileği ve kalça kırıklarında ortopedik tedavi yapılmaktadır. Örneğin, vertebra çökme kırıklarında kırık tipi ve çökme miktarına göre, istirahat, korse, ve cerrahi tedavi seçeneklerinden, hastaya en uygun olanı seçilebilmektedir.

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis
WhatsApp 0530 393 47 49